Londra'da Kriz Yokmus

Herkese merhaba, oncelikle islerimin yogunlugundan dolayi bir suredir ayriyim blogdan ama umarim yilbasindan sonra yogunlugu azaltmis olacagim ilk olarakta yurtdisi egitim ve okullar ile bilgileri paylasmaya calisacagim sizlerle.

Bugunku yazimin konusuna gelecek olursam 4 Aralik tarihli Sabah Gazetesi'nde Tulin Kerman'in yazmis oldugu Londra hakkinda ki yazisi.

Oncelikle ben kendi yorum ve elestirilerimi sizlerle paylasacagim en son olarakta belki okumayan arkadaslarimiz olabilir diye yaziyi paylasacagim.

Bazi zaman insanlara hayret etmemek mumkun degil bazen Turkiye'den arkadaslarimla konustugumda genelde hepsi ekonomik krizin etkilerinden bahsediyor, Turkiye'nin bayagi sarsildigini anlatiyor ve genelde lafin sonunda da sen ne kadar sanslisin Londra'dasin diyerek noktayi koyuyor :) yani kisaca eger Turkiye'de arkadaslariniz varsa sanirim hemen hepsi Londra'da yasiyorsaniz sizin tum bu seylerden kurtuldugunuz anlamini cikariyor cunku sonucta yurtdisi, sterlin kullaniliyor ve genelde bu ikileme oldugunda gurbette para basiliyor :)

Londra ve Ingiltere'de yasayan herkes beni gayet iyi anliyacaktir, maalesef bu ekonomik kriz hissedilmeye basladigindan beri (yaklasik 6 ay) Amerika'dan sonra ilk Ingiltere'yi vurdu bununla ilgili haberleri blogumuzda daha once yayinlamistik. Bankalar batiyor, otomotiv devleri tek tek iflaslarini istiyor, bir cok fabrika kapaniyor, issizlik aldi basini gidiyor vs. vs. yani durum Turkiye'den cokta farkli degil hatta daha aci birsey soylemem gerekirse bu kriz denilen olay Turkiye'de daha tam olarak hissedilmedi bile onumuzdeki bir kac ay icinde daha da derinlemesine hissedilecek o zaman bu soylediklerim daha iyi anlasilacak saniyorum.

Iste tam bu ekonomik kriz doneminde Tulin Hanim bir yazi yazmis baslikta zaten yaziyi tamamen ozetler nitelikte "Londra çılgınlıkları..." buna gore Londra'da kriz felan yokmus insanlar deli gibi alisveris yapiyormus yollarda yurunemiyormus bile kaynaklari oyle demis kendisine. Bende bu hatasini duzeltmek adina bu yaziyi yazmaya karar verdim, maalesef yanildiniz Tulin Hanim sizin kaynaklariniz sizi yaniltmis cunku oyle birsey yok buralarda :) ama derseniz ki biz upper class sekline gore degerlendirdik o zaman sozum yok tabiki o konuda haklisiniz, zaten Turkiye'deki unlulerimiz bile Londra'ya gelip alisveris yapmiyorlar mi :)

Malesef orta sinif, veya orta sinif ustu su siralar ekonomik krizden etkilenmis durumda alisveris yapilmiyor mu? Tabiki yapiliyor ben dahil cogu kisi yapti yapmayada devam ediyor ama eskisine gore biraz daha dusunerek. Mesela bir ornek verecek olursam Christmas zamani Ingiltere'de en cok alisveris yapilan zamandir 1-25 Aralik arasi daha sonra 25-31 Aralik indirimleri son olarakta 01-15 Ocak en son indirim gunleri. Ama bu gelenek bu sene bozuldu Marks and Spencer ile baslayan %20 gunluk indirimleri suan buyuk bir cok magaza uygulamaya gecirdi bunun sebebi artik urunlerin nakite cevrilmek istenmesi.

Simdi bende bir soru sormak istiyorum Londra cildirdi diyelim, ya Turkiye cok mu farkli :) madem krizden etkilenildi yaz tatilinde Turkiye'ye geldigimde saskinliklar yasadim her yer alisveris merkezi ve hepsinde de arabadan gecilmiyor :) bu nasil kriz anlamadim ama isverenlere, magaza sahiplerine sordugunuzda hepsi agliyor hatta son gunlerde cikan haberlerde alisveris merkezlerindeki magazalarin kapatildigi, kiralarda indirim gibi bir cok haber okuduk. Demek oluyor ki distan gorunus insani yaniltabiliyor.

Bu konumuz uzar gider bu yuzden artik burada bitirmekte fayda var :) Umarim demek istediklerimi anlatabilmisimdir. Tulin Hanimin yazisini okuduktan sonra bir sey yazmazsam uzulecektim simdi artik rahatim, en azindan burada da hayat standartlarinin cok harika oldugu dusunulmeyecektir saniyorum.

Simdide Sabah Gazetesi'nde yayinlanan yaziyi sizlerle paylasiyorum:

Londra çılgınlıkları...

TÜLİN KERMEN - 04.12.2008

Evet, ajan arkadaşlarım krizin merkezine gitti ve bildirdi: Londra'da kriz mriz yok! Durumu şöyle aktardılar: Sokaklar çok kalabalık, herkes alışveriş yapıyor! Bir yaya olarak Oxford Caddesi'nde karşıdan karşıya geçmek için bile sıra beklerken(!) Avustralyalı alışveriş merkezi markası Westfield, Avrupa'nın en büyük alışveriş merkezini açmış Londra'ya. Bu merkezde Desa, So Chic, Machka ve İpekyol gibi Türk markaları da İngilizler'in beğenisine sunuluyormuş. Genel durumsa göz kamaştırıcıymış! Tiffany mağazası (hani bizde de var, mücevherde zarifliğin son noktası!) tıklım tıklımmış, kapısında kuyruk varmış!

NOEL ETKİSİ DE VAR
Oxford Caddesi'ndeki Primark mağazası ise anlatılır, anlaşılır gibi değilmiş. Caddede Primark torbası ile görülmeyen olmadığı gibi, kasa kuyrukları dışarılara kadar taşıyormuş. Tabii bu durumun Noel öncesi indirimle de ilgisi var! Biraz da kriz dışı haberler vermek istiyorum... Regant's Caddesi'nde Crystallized mağazasının yeni konsepti göz kamaştırıcıymış. Mağazanın alt katında Swarowski kristal taşlarını alıyor ve üst katta şampanyanızı yudumlarken taşları istediğiniz gibi dizayn ettirebiliyormuşsunuz. Bu arada Londra'nın merkezindeki Moet Chandon mağazasında çok özel bir hediye yaptırma şansınız da varmış. Mağazaya gidip, bu şahane şampanyanın şişesinin üzerine Swarovski taşlarıyla sevgilinizin adını yazdırabiliyorsunuz! Londra'dan bir başka çılgınlık da 'Çıplak nasıl güzel gözükürsün' adlı şov! Gok isimli stil danışmanı; kendisiyle, tarzıyla, vücuduyla mutlu olmayan kadınlara; kıyafet, saç ve makyaj danışmanlığı yapıyor. Programın en can alıcı bölümü ise Gok'un kadınlara "Hazır mısınız?" diye sorduğunda gerçekleşiyor.

ÇIPLAK POZLAR
Gok, Lester Caddesi'nde (Londra'nın en ama en büyük ve işlek caddesi) kocaman bir bilbordda kadının çıplak pozlarını sergiliyor. Fotoğraflar asla müstehcen olmuyor, son derece estetik de denebilir. Siz 'Yok artık' diyebilirsiniz ama daha bitmedi; ardından sokaktan gelip geçenlere fotoğraf hakkında ne düşündüklerini soruyor. Artık devir güzelliğin tanımının değiştiği bir devir mi, ne dersiniz?

Sabah Gazetesi

Yazan: Londra Haber